13 Aralık 2009 Pazar

yalnızlık ömür boyu mu acaba?

aklına takılan bir konuyu tartışacak kimse bulamıyorsan yalnızsın demektir. ve bu duruma neden olan tek şey sen merkezli bir şey olmadığı için yapacak pek de bir şeyin yoktur. yine de elindeki olanakları değerlendirmeyi denemelisin.

aslında kendine bu kadar dalıp gitmişken yalnızlık bi noktada en iyi seçenek gibi görünüyor. ama her şeyi sadece kendine anlatarak sadece belli bir noktaya ulaşabilirsin, yeni ufuklara değil.

bu yüzden yalnızlık iyidir, yeter ki kronikleşmesin. zaten hayatımızın büyük bir kısmını yalnız geçirmeye mahkumuz, bu durumu daha da uzatacak davranışlardan kaçınmayı başarabilmeliyiz.

al sana hayati bi misyon.

en kısa zaman "mission accomplished" demek dileğiyle.

13 Ekim 2009 Salı

deneme deneme ses bir ki saund çek

Başrollerini Gwyneth Paltrow, Anthony Hopkins ve Jake Gyllenhaal'ın paylaştığı 2005 yapımı filmi izlemeye karar verdiğimde kendimle ilgili en enteresan keşiflerden birini yapmaya hazırlandığımı tabiki bilmiyordum. Anthony Hopkins'in canladırdığı matematik profesörünün kafayı kırmış olmasının yanında bir rahatsızlığı daha vardı. Graphomani. Graphomani yazı yazma hastalığıymış. Ben de filmi izleyince öğrendim bu enteresan hastalığı. Yani Anthony Hopkins'in canlandırdığı karakter kadar olmasa da bende de var buna yakın bir şeyler. Hem yazdığım zaman çok anlamlı şeyler yazamıyorum hem de yazmadan duramıyorum. Değişik bir hissiyat.

Esasen bu yazma aksiyonum birilerine ithafen yazarken hız kazandı ve fakat çeşitli sebeplerden ötürü yazdıklarımı ithaf edecek kimse kalmayınca blog tutmaya karar verdim. Bakalım nasıl oluyormuş bir deneyeyim yamulayım dedim.

Bu da blogumun giriş yazısı oldu kendiliğinden hadi bakalım hayırlı uğurlu olsun.