23 Şubat 2010 Salı

bölük pörçük depreşken haller




  • önceleri yazmak için bahanelerim vardı hatta her yer dar bile geliyodu ama şimdilerde silmek için mazeretlerim var bi dolu hem de sınırsız bir deryanın içinde sınırlanmış bir halde.
  • birden bire beatles dinlicem ulan dedim iki albümünü birden indirdim. ingilizcesi de pek basit hoşuma gidiyor dinlerken dinlerken kendimi kraliçe elizabeth sanıyorum. 
  • insanların iletişim şekillerinin komplesine neredeyse kılım galiba. bu sıra sinir olmadığım çok az şey var demekki ben kendim bizzat sinir bozucuyum.
  • an education'ı izledim niye bu kadar yaygara kopardı anlayabilmiş değilim, böyle şeyler olunca kendimi mal gibi hissediyorum, herkes anlamış bi ben kalmışım anlamayan. yazık bana.
  • bazı bazı öyle oluyo ki, bi tek ben istanbulda yaşamıyomuşum gibi geliyo. bildiğin böyle geliyo. bi tek ben istanbul dışında yaşıyorum ve boşa yaşıyorum, istanbula gidemedikçe de böle gider gibi geliyo.
  • bugün bir kez daha yine yeni yeniden gerizekalı yerine kondum ama buradan da söliyim susuyosam konuşmamın bi anlamı olmayacağını düşünüyorumdur. sadece başkalarını üzmek için herhangi bi eyleme bile isteye girişmem.
  • yeni ev sosyalliği; tivi karşısında herkesin laptopunda bişiler yapıyo olması.tiksinç. mide bulandırıcı. böğkk.
  • bugün bana gelen mektup kızlar konuya yabancı olduğu için gizem havası yaratmış, akşam eve gelince sorguya çekildim,istedikleri cevapları alamadılar.
  • ne yapsam acaba diye düşünürken gün bitiyo, daha böyle ne kadar devam edecek bilemiyorum hiç.
  • umut sarıkaya'yı penguende okurken bazı yazılarını çok beğeniyodum ama sonra çok erkek-merkezli geldi aslında zavallılıkları anlatıyodu ama çok maskülen geliyodu niyeyse, şimdiyse pek çok çok beğeniyorum hatta yazılarında bazı bazı benim ismimi de kullanıyo nası hoşuma gidiyor bilemezsiniz.