7 Nisan 2010 Çarşamba

üfürükten atmasyoğnn



-haftasonu pek sevgili Meltem ablayı İlker abi ile başgöz ettik resmi olarak, ben en çok gelini ve kardeşini tanıdığım içün bütün organizasyon boyunca yanlarından ayrılmadım ama bi yandan da pek karışmadım mümkün mertebe yardımcı olmaya çalıştım elimden geldiğince. dolayısıyla onlar bi şeylerle uğraşırken benim de gözlem yapma şansım oldu; mesela bu düğün olayları deli işi esasen. bir de aslında anlamını komple kaybetmiş sayılır benim gözümde. zira köylerde düğünün yapılma anlamı evliliği kutlamakla birlikte imece bi şekilde birlikte yeni bi hayat kuran çifte yardımcı olmakmış. ama tabi çevre köylerden de insanlar davet edilip gelincesi haliyle sabahtan akşama bi eğlence bununla birlikte de yemeceler içmeceler çok oluyomuş. ama köy yerinde zaten yeme içme dışında bi aksiyon yok ki. aileler bütün yaz çok çalışıp kışlık yiyeceklerini toparlıyolarmış. böyle düğün olunca da ahırındaki hayvanları kesip bi güzel pişirip ikram ediyomuş yani dolayısıyla doğrudan bi acayip harcama söz konusu değil. ve fakat biz köylü toplumu olmakla birlikte artık şehirlerde yaşıyoruz o açıdan yemekli düğünler yapmak, efenim eski köy adetlerini yaşatıcaz diye milyarlarca masraf yapmak sonra da geleceğe yatırım yapacak yerde takılan takılarla düğün masraflarını kapamak biraz saçma oluyo. ama işte bunu bi önceki kuşağa anlatmak imkansız. zira herkes kendi ünü için yaşıyo. gelin veya damat istemese de o gereksiz masraflar yapılıyo bi şekilde, neymiş töre devam etsinmiş, gerisini koyversin gitsinmiş. neyseki ben evlenmicem dolayısıyla böyle dertlerim olmayacak. gerçi evlenecek olsam muhakkak hayvani bi düğün organizasyonu yapmam gerekirdi diye de düşünüyorum.

- bu düğünün birkaç getirisi oldu onu da diyeyim. birinç olarak boğma rakı tattım. tadı şahaneydi normal rakıdan çok daha farklı hatta tekilaya yakın bi tadı var. içimi bizim rakıya göre çok daha rahat. sadece çay bardağından 3 parmak kadar tadına bakabildim. fırsat bulabilirsem tekrar içesim var uzun uzun.

- ikinç olarak, meltem ablanın gelinliği gerçekten supper-dupperdı. böyle yunan mitolojisinden helenayı kapıp getirmişcesine bi görüntü çiziyordu. ben gelinliği çok beğenince bana söz verdi, şayet bi gün evlenecek olursam meltem ablanın gelinliğini giyicem.

-üçünç olarak, pınarla çözülmemiş bi problemimiz vardı, ki konuşmadan da üstünü kapamak olmazdı, ama fırsatımız yoktu, bi de üzerinden çok zaman geçti unuttuk gittik sanki, gerçi ben daha söliceklerimi söylemedim bi sonraki karşılaşmamıza saklıyorum, muhakkak ileticem kendisine. blogumu da dün akşam söyledim yazıyorum ben buraya arada gir oku, şayet blogun adını bi yerlere kaydetmediyse kesin unutur ama ben bi ayar yaparım bi vakit ona. kendisine buradan selamlarımı iletiyorum aynı zamanda hehe.


- bir de az önce düğün fotoğraflarının benimde içinde bulunduğum kısmını damadın kardeşinden isteme densizliğinde bulundum umarım yollar fotoğrafları zira pek merak içindeyim.


- bir düğün de böyle geçti.


fotoğrafı da şuradan aldım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder