2 Mart 2010 Salı

the cave allegory




şu sıra iki değişik olayım var,

bir- bi isme karşı zaafım var nasıl oluyosa geliyo geliyo beni buluyo, bi acayip oluyorum.
iki-mavi gözlü siyah saçlı kadın olsun, erkek olsun genç-yaşlı-çocuk farketmez gidip onu da buluyorum. beğeniyosam kesin böyledir yani o kadar acayip bi seçicilik oldu kendiliğinden. bi yandan da lanet gibi bi şey. hatta zaman zaman üzücü şeylere doğru bi çağrışma eğilimi. neyse.

bi de zamanında teee lise yıllarından platonik aşklar vardı. en azından benim için lise ile sınırlı kaldı .çıkarsız, beklentisiz tam anlamıyla karşılıksız. bugün ondan oldu. hem bu hissi hissediyor olmaktan bi mutlu oldum hem de hala çok enteresan insanların var olduğuna inandım.

yani bir insanın sesi bu kadar mı cıvıldar yahu :) ayrıca benimki de enteresan. bi insan hiç tanımadığı bi insanla konuşurken sırf karşısındakinin ses tonu güzel ve bi de samimi konuştu diye mutlu olur mu? oluyormuş demekku.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder